28 Kas 2014

Ebola Virüsü

Ebola Virüs Hastalığı (EVH); Ebola virüsünün sebep olduğu, yüksek ölüm oranının görüldüğü, akut başlangıçlı, yüksek ateş, ishal, kabızlık, gaz, ağrı gibi sindirim sistemi zorlukları ve kanamayla seyredebilen bir hastalık.

NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Virüs ilk olarak 1976 yılında Sudan ve Kongo’daki salgınlarda tespit edildi ve Kongo'daki bir nehre hitaben 'Ebola' adı verildi. Virüsün doğal kaynağının Afrika’daki meyve yarasaları olduğu düşünülüyor. Virüslerin varlığı bu yarasaların coğrafi dağılımı ile örtüşüyor.

EBOLA'NIN KAÇ TÜRÜ VAR?

Ebola, Filavoviridae ailesinden bir RNA virüsü. Bundibugyo ebolavirus (BDBV), Zaire ebolavirus (EBOV), Reston ebolavirus (RESTV), Sudan ebolavirus (SUDV), Tai Forest ebolavirus (TAFV) olmak üzere beş farklı türü tanımlanmış durumda. BDBV, EBOV ve SUDV Afrika’daki salgınlara sebep olan türler. RESTV ise Filipinler’de ve Çin’de hastalık ve ölüme sebep olmadan insanlara bulaşıyor.

EBOLA VİRÜSÜ NASIL YAYILIR?

Ebola virüsü, insanlara bu hastalığı taşıyan hayvanların organ, kan ve vücut salgılarıyla yakın teması sonucu bulaşmakta. Afrika’da şempanze, goril, maymun, meyve yarasası ve antiloptan bulaştığı belirtilmiş. İlk önce hayvandan bulaşıyor hastalık; ama bir kişiyi hastalandırdıktan sonra gribal enfeksiyon gibi bulaşan bir virüs hastalığı. İnsandan insana geçiş, bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozanın hastalığı taşıyan insanların kan ve vücut salgılarıyla direkt temasıyla meydana geliyor. Ayrıca hastanın ter, tükürük, idrar, kan gibi vücut salgılarının sıçradığı eşyalarla da bulaşma meydana gelebiliyor.

HANGİ BÖLGELERDE GÖRÜLÜYOR?

Bugüne kadar EVH’nin görüldüğü ülkeler; Liberya Cumhuriyeti, Gine Cumhuriyeti, Sierra Leone Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Zaire), Gabon, Güney Sudan, Fildişi Sahilleri, Uganda, Kongo Cumhuriyeti, Nijerya Cumhuriyeti. 2014 yılında salgın yaşanan ülkeler ise; Liberya Cumhuriyeti, Gine Cumhuriyeti, Sierra Leone Cumhuriyeti, Nijerya Cumhuriyeti.

EBOLA VİRÜSÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ebola virüsü hastalığı için kuluçka dönemi 2-21 gün arasında değişebiliyor; ancak olguların büyük kısmında yaklaşık 7 gün olarak görülüyor. Hastalık yüksek ateş (≥ 38.5°C) ve özgün olmayan ilk bulgular ile başlıyor. Sık görülen belirti ve bulgular; ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, halsizlik, ishal, kusma, mide ağrısı, iştahsızlık. Eşlik edebilen diğer belirti ve bulgular ise döküntü, gözlerde kızarıklık, hıçkırık, öksürük, boğaz ağrısı, göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, yutma güçlüğü, cilt ve mukoza kanamaları veya organ içine kanamalar.

BU VİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPMANIZ GEREKİYOR?

İnsandan insana geçiş, bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozanın hastalığı taşıyan insanların kan ve vücut salgılarıyla direkt temasıyla meydana geldiği için standart izolasyon kurallarıyla birlikte temas izolasyon kurallarına uyulması önem taşıyor. Ayrıca hastanın ter, tükürük gibi salgılarının sıçradığı eşyalarla da bulaşma meydana gelebileceği dikkate alınmalı. Hastalardan hava yoluyla bulaşma gösterilmemiş olmakla birlikte salgılarda virüs bulunduğu için damlacık izolasyon kurallarının da mutlaka uygulanması gerekiyor.

EBOLA'NIN TÜRKİYE'DE GÖRÜLME OLASILIĞI NEDİR?

Türkiye’de şu ana kadar ebola olgusu saptanmasa da gelmesi zor değil. Dünya artık küçüldü, belirli sınırlarımız kalmadı ve uçak gibi hızlı bir sistemle rahatlıkla bu gibi hastalıklar yayılabiliyor. Sağlıklı görünen bir kişi de hastalığı aldıktan sonra değişik üç-beş ülkeye birden gidebilir bu süreç içerisinde ve hastalığı farkında olmadan yayabilir. Bulaşması, ateşin ortaya çıkması sonrası hızlı gelişen bir hastalık. Hastalığın özgün bir tedavisi ve aşısı bulunmuyor, deneysel tedavi yaklaşımları ve aşı çalışmalarının sürdüğü ve gerekli önlemlerin alınmasının son derece önemli olduğu vurgulanıyor.

SEYAHATLERDE KORUNMAK İÇİN NE TÜR ÖNLEMLER ALINMALI?

Riskli bölgelere önemli bir neden yoksa seyahat etmekten bu dönemde kaçınmak gerekiyor. Sık sık ellerin yıkanması, kişilerin bu amaçla yanlarında alkol içeren el antiseptikleri bulundurulması önemli. Öksüren ve ateşli kişilerin yanında bulunulması durumunda ortamın sık havalandırılması, maske takılması ve mümkün ise el temasından kaçınılması önem taşıyor. Ebola şüpheli bölgeye seyahat sonrası ilk 21 gün içinde ateş yakınması başlar ise, hemen sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor.

27 Kas 2014

SU NE RENK


Alışıldık cevap suyun rengi olmadığıdır; su "şeffaf" ya da "saydam"dır ve denizin mavi görünmesinin tek sebebi gökyüzünün denizin üzerine yansımasıdır.
Yanlış... 
Su aslında mavidir. 

Son derece soluk bir tonudur, ama mavidir. Bunu doğada, kardaki derin bir deliğe ya da donmuş bir şelalenin kalın buzlarının içine baktığınızda görebilirsiniz. Çok büyük ve çok derin beyaz bir havuzu suyla doldurup içine baktığınızda, su mavi görünecektir.

Bu soluk mavi ton, suyun içine değil ama suya baktığımızda, bazen neden şaşırtıcı bir biçimde mavi renk aldığını açıklamaz. Gökyüzünden yansıyan renk kesinlikle önemli bir rol oynar. Bulutlu bir günde deniz tam olarak mavi görünmez. Ama gördüğümüz ışığın tamamı suyun yüzeyinden yansımaz; bu ışığın bir kısmı yüzeyin altından gelir. Su ne kadar bulanıksa, o kadar çok renk yansıtır.

Denizler ve göller gibi büyük su kütleleri genellikle son derece yoğun bir biçimde mikroskobik bitki ve su yosunu içerir. Irmaklar ve göletler son derece yoğun bir biçimde toprak ve diğer katı asıltıları içerir. Bütün bu parçacıklar, suyun yüzeyine geri dönen ışığı yansıtıp dağıtarak gördüğümüz renklerde büyük sapmalara neden olurlar. Parlak mavi bir gökyüzünün altında bazen göz kamaştırıcı yeşil bir Akdeniz görmemizin sebebi budur.

Bilgili An

Bilimsel olarak kanıtlanmış, hayatımıza dair bilmediğimiz bir sürü bilgi var. Bu ilginç bilgileri daha önceden biliyor muydunuz? İşte bunlardan bazıları:

– Yılanlar 3 yıl boyunca uyuyabilme yeteneğine sahiptir.
– Bozulmayan tek gıda baldır.
– Ördeklerin sesleri asla yankı yapmaz.
– Denizyıldızlarının beyinleri bulunmaz.
– Üzümler eğer mikrodalga fırına atılırsa patlar.
– İnsanlar bir yıl içinde en az 1460 rüya görürler.
– Şuan içtiğimiz sular tam 3 milyar yıl öncesine ait sulardır.
– Karıncalar mecbur kaldıklarında 2 hafta boyunca suyun altında hayatını sürdürebilir.
– Pi sayısının bir milyarıncı sayısı 9′ dur.
– Dünya üzerindeki tavuk sayısı insan sayısından daha fazladır.
– İnsanların kalça kemikleri betondan çok daha sağlamdır.
– Sabah yenilen elmanın uyku açma özelliği içilen kahveden çok daha fazladır.
– Yer çekiminin olmadığı bir ortamda mum alevinin aldığı şekil küreye benzer.
– Bir insanın doğum günü aynı zamanda dünya üzerindeki en az 9 milyon insanın da doğum günüdür.
– İnsan nefesi -90 derecede donar ve gözle görülebilir.
– Çin’ de İngilizce konuşanların sayısı Amerika’ dan daha fazladır.
– Patates, elma ve soğanın tatları aynıdır.Onlardan farklı tat alındığı duygusunu uyandıran, farklı kokulara sahip olmalarıdır.
– Kibrit kutusu büyüklüğündeki bir altın külçesi eğer yufka gibi açılırsa, bir teniz kortu büyüklüğüne ulaşabilir ve yırtılmaz.
– Esneme eylemi aslında insanların daha fazla oksijen alabilmesi ve vücuttaki fazla karbondioksidin dışarı atılması için gerçekleştirilir.
– Bir insan günde en az 28 bin litre hava, 500 litre oksijen tüketir.
– Dünyanın en hızlı kuşu 3 saniyede 128 km. hıza ulaşabilen boğazlı kırlangıçtır.
– Bir insan aşık olduğunda vücutta phenylethylamine enzimi salgılanır. İnsan bu sayede mutlu olduğunu hisseder ve bu madde çikolatanın içinde de bulunur.
– Yer çekimin bulunmadığı bir ortamda insan ağlayamaz. Çünkü gözyaşı yere doğru hareket edemez ve gözden çıkamaz.
– Sivrisinek kovucu spreyler aslında sivrisineklere rahatsızlık verip yaklaşmasını engellemez. Sivrisineklerin alıcılarını bloke eder ve insanları bir anlamda gizler.
– Kahve alkol alan kişilerin ayılmasını sağlayamaz. Aksine alkolün etkisini arttırır.
– Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin barındırdığı kalori miktarından daha fazladır. Bu yüzden zayıflamak isteyenlere önerilir.
– İnsanların vücut fonksiyonları dursa bile bu andan itibaren beyin hücreleri 5 dakika daha sağlığını korumaya devam eder. Yani beyin ölümü 5 dakika daha geç gerçekleşmeye başlar.

Tüm bu ilginç bilgiler bilimsel olarak kanıtlanmış bilgilerdir.

25 Kas 2014

Bonzai Hakkında Bilgi

Sentetik Kannobinoid (Bonzai)

Bonzai olarak adlandırmakta olduğumuz yeni nesil bu uyarıcı madde genel olarak uluslararası polisiye literatürde ‘’ spice’’ adı altında tanımlandırılmaktadır. Ülkemizde kullanımın hızla artmakta olduğu bu uyarıcı madde üretiminde sıklıkla kullanılan bonzai ağacının yaprakları sebebi ile bonzai adını almıştır. En önemli husus burada kurutulan madde olarak herhangi bir başka bitkinin yapraklarının da kullanılabiliyor olmasıdır.

07.01.2011 tarihli ve 2011/1310 sayılı B.K.K. (13 Şubat 2011 tarih ve 27845 sayılı Resmi Gazete) Tarihli BKK kararınca uyuşturucuların murakebesi kanunundaki uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin listesine ekleninceye kadar yoğun bir kullanım alanı bulmuştur.

Beyni Çalıştıran Sözler


BEYNİ ÇALIŞTIRAN SÖZLER

  • İnsanları tedirgin eden, olan biten değil, olan bitenle ilgili inandıkları.
 Epiktetos

  • Altınla gümüşü tanrı yaptınız kendinize, putperestten farkınız: Bir yerine bin puta tapmanız.
Dante

  • Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
Mevlana

  • İnsan bazen bir tesadüfle güzel işler yapar. Bazen bde bu güzel işleri isteyerek değil, herhangi bir baskı altında yapmış olur. Böylece yapılan işler mutluluk getirmez. 
Farabi

  • Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozuktur. 
 HZ.Ebubekir

  • İyiler uygun adım yürür. İyilerin varlığından habersiz olan başkaları onların çevresinde dans eder, zamanın oyununu oynarlar
Frank Kafka

  • Atom gücü. süper devletleri, dünyanın efendisi yapacak yerde, kendi icat ettikleri zincirlerle kendi kollarını bağlayan avanak maymunlara çevirmiştir
 Kemal Tahir

  • Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan herşey susuyor Anladım ki susan her şey derin ve heybetli 
 Şems-i Tebrizi

  • Kim akıllı üretir ise onun yanında olun. Kim akılsız tüketir ise ondan uzak durun. 
 Sakıp Sabancı